Dostlarımız,

Yaşadığımız arz hayatı, kolektif olarak belirli bir sürece göre işlemektedir. Bu sürecin zamansal karşılığı 50.000 yılı içine alan bir döngüdür. Bilinç evrimine tabi olan varlıklar, bu sürecin sonundaki kazanımlarına göre ya arz uykusundan kurtulurlar ya da hakikat boyutu olan Adn cennetlerine adım atabilmek için tekrar arz uykusunun çeşitli eşiklerinde rüyalara tabi kılınırlar.

Şu an içinde bulunduğumuz zaman dairesi, arza 50.000 yıl önce ekilen bilinç tohumlarının hasat vaktinin yaklaştığını bizlere zikretmektedir. Bu sebeple İlahi irade, son dönemine girmiş insanlığa, bilinç frekans değerlerinin yükselmesi adına vahiy içerisinde yer alan ana sistem malumatlarının tebliğ ve tevil sürecini, 1400 yıl önce verilen ahit üzerine devreye sokmuştur.

Bu program, Anadolu coğrafyası üzerinden planlanmış ve kıyamet sürecine kadar İlahi irade tarafından görevlendirilen vazifeliler ile devam edecektir.

Yaşanan onlarca hayat ve tecrübe sonucunda insan bilinci artık bazı bilgileri alabilecek seviyeye gelmiştir. Günümüzde yer alan bilim ve teknoloji, bu konuda yardımcıdır.

Yüce Allah’ın kürsüsünü (sistemini) içeren bu bilgilerin insanlar ile apaçık şekilde paylaşılmasının nedeni, arz uykusundan onları uyandırıp asıl hedef olan gerçek yaşam için mücadeleye teşviktir. Ki bu süreç önce kişinin kendisinden başlar daha sonra diğer insanların elinden tutmasıyla devam eder. Ve bu sürecin hiçbir aşamasında zorlama olmadan kişinin kendisinin yolu seçmesi ve yolda kalması beklenir. Bazı durumlar ve farkındalıklar varlıkların bu yoldaki dirayetini belirler.

Örneğin bir rüyayı ele alalım. Rüya gördüğünüz süreçte rüyada olduğunuzu bilmeniz halinde, rüya süreci farklı şekilde akmaya başlar ve siz onun içerisinde duygularınızı, davranışlarınızı kontrol edebilirsiniz.

Tıpkı bu örnekte olduğu gibi, eğer sizlerin idrak seviyesi büyük rüyayı algılama eşiğine geldiyse, yaşadığınız dünya uykusunu kavrayışınız değişir. Bunu sizde açığa çıkartacak şey, çeşitli veriler (bilgiler) ile karşılaşmanız ve onları içselleştirmenizdir.

İlahi plan, insanoğlunun içinde bulunduğu büyük ve de kolektif dünya uykusunu ve ondan uyanması için gerekli olan her türlü veriyi Kur’an içerisinde tebliğ etmiş ve içinde “Biz, Kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık” detayını eklemiştir. Bize verilen vazife, bu büyük ve de iddialı sözü (mucizeyi), bir plan ve program dâhilinde dünya insanlarıyla paylaşmaktır.

2019 yılında, “Hakikat Planı (Hakikat Kitabı ver.2)” isimli kitabın tebliğ edilme sürecinin tamamlanması akabinde “Hakikat Planı Çalışma Programı” devreye alınmış ve program, o günden bugüne kadar aralıksız şekilde devam etmektedir.

2022 yılında “Tebliğler (Hakikat Kitabı ver.3)” kitabının yayınlanması ile birlikte kitap, on ikinci çalışma programına eklenerek müfredat güncellenmiş ve mesaisini “Tohum Okulu” adı altına yapmaya başlamıştır.

“Tohum Okulunda” öğrenci olmak için ne maddiyat ne de statü önemli değildir! Yeterliliği oluşturan başlıca basamaklar, ön yargısız ve adil bir zihin, samimiyet, istek ve “Hakikat Planı, Tebliğler” kitaplarının okunmuş olmasıdır. Bu kitapların temelini Kur’an ayetleri oluşturmaktadır.

Okulun temel amacı katılımcıların, Kur’an ile ne şekilde (düzen, yaklaşım, planlama, disiplin) çalışması gerektiğinin, belirli bir yöntem şeklinde katılımcıya gösterilmesidir. Diğer amaç ise ayetlerin içerdiği sistem bilgilerinin aktarımı konusunda uygun kişileri bulmak ve onların gelişim sürecine destek vererek öğretici farkındalığını açığa çıkarmaktır.

Program, toplam 76 günden oluşmaktadır ve bu süreç kendi içinde 38’er gün olan iki ayrı fazdan oluşmaktadır.

Birinci faz, Hakikat Planı, ikinci faz ise Tebliğler içerisinde yer alan tevillerin katılımcılarla paylaşım, tefekkür ve soru cevap süreçleridir.

“Tohum Okuluna” katılmak isteyen kişiler, yeni açılacak olan “çalışma programı duyuru” linkine tıklayarak, ilgili kayıt formunu doldurması yeterlidir.

Her şey son dönemine girmiş insanlığın kendisi üzerine çizilen amaç dâhilinde, İlahi planın bir neferi olarak yalnızca O’nun bilinçli yardımcıları olması adınadır. Bunun için ben değil biz olabilenler ve benliğini kenara atıp O’nun yolunda, sevgiyle, adaletle, doğrulukla ve de hakkaniyetle ilerleyip bunu paylaşabilenler kurtuluşa ulaşacaktır.

Düşünmek kulun farzıdır…